19 Mayıs 1919
İtilaf Devletleri (İngiltere, Rusya, İtalya ve Fransa) Türkiye’ye karşı yürüttükleri operasyonda yalnızca Türk Devleti Osmanlı’nın etkinliğini kırmakla yetinmeyeceklerini ve asli niyetlerinin Türkler’i Batı’dan atmak olduğunu net bir biçimde göstermişlerdir.
Bu mecaz değil, bu ima değil, bu kinaye ya da gönderme değil: işgalcilerin amacı imhadır. “Türkler ya ölmeli, ya da geldikleri Orta Asya’ya dönmeliler.” diyen bir fikrin saldırısına maruz vaziyettedir Türk. Yani durum sadece siyasal, askeri, kültürel ya da jeopolitik sebeplerden ibaret değildir. Ortada bir nefret saldırısı vardır. Bu gerçek çok üzücü.
Olmuş olanların bir daha cereyan etmeyeceğinin garantisini kimse veremez. Bu sebeple Allah muhafaza; kesinlikle zaaf göstermemeli ve yurdumuzun savunmasını her şeyden üstün tutmalıyız. Çünkü biraz zayıflık gösterdiğimizde Dünya’nın öbür ucundan (Örneğin; Avusturalya)savaşsınlar diye adam bile getirebilen bir yapı var bu Devr-î Alem’de.
İngiltere, Rusya, İtalya ve Fransa… Yani “Dünya’nın En Güçlüleri”… Bugün ile kıyas etsek ABD, Rusya, Çin ve Almanya gibi diyebiliriz. Bu dörtlünün yalnız kalmış ve bitap vaziyetteki bir millete aynı anda saldırması ne anlam taşır? Tabii ki bitirici vuruşu yaparak o milleti tarih sahnesinden silmek. İşte Kurucu Neslin yüzleştiği imtihan bu idi. Tarihin Türk’ten beklentisi bir mucizeyi gerçekleştirmesi idi. Mucize oldu. Dörtlü yenildi. Uygarlığın merkezi Anadolu, Türk yurdu olarak kaldı ve ilelebet öyle olacağı kanıtlandı.
19 Mayıs 1919’da yıkılma ve devrilme arifesindeki Türk Devleti şunu görmüştür: “İstanbul, Kütahya, Adana, Antep bilfiil işgal altında. Yabancı devlet askerleri yurdumuzda yollarda kimlik sorgulaması yapıyor. Padişah Sultan Hazretleri sarayda bir odadan diğerine geçerken İngiliz Teğmen’e tekmil veriyor (Bu mecazi bir anlatı değil. Birebir gerçektir.). İşte bütün bu hâl ve vaziyet dahilinde olsak bile devletimizin yetiştirdiği nadide bir subayı ülkenin merkezine ulaştırabiliyoruz.” Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basışı ümidin fitilinin ucunu yakan hareket olmuştur.
Atatürk Samsun’a geldiğinde şu net bir biçimde görülür: Millet perişan vaziyettedir. Bununla beraber gözlerde hazır olunduğunu gösteren inanç vardır. Millet komuta beklemektedir. Her şey hızla ve acilen yapılmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti acil şartlarda; en pratik ve en uygun ve yanlışa en tahammül olmayan yordam ile hızla inşa olmuştur.
“Cümle” ile “Hürriyet” kelimelerinin birleşimi olan Cumhuriyet ulusal kişiliğimizin öz öğesi olarak kendine yer edinmiştir.
İlk ilan edilen milli bayramımız 23 Nisan’dır. 1921’de resmi bayram olarak tayin edilmiştir. Sonrasında 29 Ekim milli bayram olmuştur. 1923 yılından itibaren. 1926 yılına gelindiğinde ise 19 Mayıs ve 30 Ağustos milli bayramlar olarak tayin edilir.
23 Nisan, Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı, ulusun devlet yönetimindeki iradesini simgeler.
19 Mayıs, Atatürk’ü Anma-Gençlik ve Spor Bayramı, Türk’ün örgütlenme kabiliyeti ve hızla teşkilatlanma yeteneğini simgeler.
30 Ağustos, Zafer Bayramı, Türk’ün anavatanını savunma yolunda elde ettiği en önemli askeri galibiyeti simgeler.
29 Ekim, Cumhuriyet Bayramı devletimizin yönetimine duyduğumuz güveni ve Türk Milleti’nin bağımsızlığını simgeler.
Dünya Tarihi’nin görmüş olduğu en üstün askeri deha olan Gazi Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk komutasında, Anadolu’nun böğründe oluşan TSK, düşmanı tarumar etmiştir. Atatürk’ü Samsun’a getiren vapurun ismi olan Bandırma, bugün modern ve çağdaş Türkiye’nin denizcilik üslerinden biridir. Vapur ile Karadeniz’e açılmanın intihara eş değer bir durum olduğu bazılarımızca gözden kaçabiliyor. Vapur kapalı havzalarda kullanıma uygun deniz vasıtasını tarif eder.
19 Mayıs 2024
Bayramımız kutlu olsun. Bayrağımız mutlu olsun.
Gurur, onur, övünç ve kıvanç bugün bizim olsun.
Bu günü bize miras eden cümle Şehit ve Gazilerimiz’e rahmetler olsun.
19 Mayıs 2024 Pazar
Bahadır Gezer
19 MAYIS 2024 ATATÜRK'ü ANMA, GENÇLİK ve SPOR BAYRAMI
2024 © Bahadır Gezer www.bahadirgezer.blog Tüm Hakları Saklıdır.
Yurdumuzun ve ulusumuzun sesi, iradesi, bağımsızlık ile egemenliğinin temsili olan T.B.M.M.'nin doğuşunu kutladığımız 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı; Yüce Türk Milleti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaş ve uygar bir geleceğe emin adımlarla yürümesinin delili ve nişanesi olarak çok yaşasın.
Ne Mutlu Türküm Diyene
23 Nisan 2024 Salı
Bahadır Gezer