I support 3 days per w≡k holiday. The existence was created in 6 days and 1 day was taken to rest,  by God, by Creator i mean. So who do we think we are, taking 1 day off a w≡k, as createds? This is disrespectful, kind of. So, i demand 3 days holidays every w≡k.

The working days will still be more, for them to remain as working days. Even mathematically, the w≡k is designed for this: 7 days… More of those days for work and less to rest.

Universal voting for this is planned to be made at 2028 at latest…

11:16            2 July 2017      Sunday                      İstanbul                                            Bahadır Gezer

Edebiyat ile ilgili bilgi paylaşımında bulunmamın benim için bir sorumluluk olduğunu hatırlayarak şöyle bir yorumlu hatıra anlatabilirim:

Orta okul 3’de idik. Ben laf yapabiliyordum ve genellikle Türkçe ve Edebiyat derslerinde 70’in altına inmiyordum ki bunun sebebi sınıf içindeki haşarılığımdı. Yoksa yazılarım ciddi 95’i zorlardı. Bundan emindim.

Artık iş öyle bir noktaya vardı ki sınavlarda en yakın arkadaşlarımdan birinin kompozisyonunu kendiminkini yazdıktan sonra yazıyordum ve o bu kağıdı teslim ediyordu. Ve evet, ben 75 alırken o 98 falan aldıydı.

Ben liseyi ABD’de, Washington DC’de Duke Ellington Highschool of Arts/ Edebiyat&Medya bölümünde okudum. Evet; edebiyat ve medya.

İmaj çok önemli. Ben haşarıydım, o uslu. İkimizinde kompozisyonlarını ben yazıyordum… ben alıyordum 70, o alıyordu 95.

1 Haziran 2017-Perşembe             19:23                             İstanbul                   Bahadır Gezer

 

? Ziraat Bankası’nın logosu değişmiş? Yahu ne istendi başaktan anlamadım ki. Tabii ön hazırlık olması yüksek muhtemel bankanın adını değiştirmek için. Ziraatin bitirilmesi ile ziraatin hatırlattıklarının da üzerine sünger çekmek için “ziraat” kelimesini gündelik hayatımızdan çıkarmamız gerekiyor değil mi muhteremler?  

2 Haziran 2017-Cuma (hayırlı Cuma’lar bu arada)           10:38              İstanbul                  Bahadır Gezer

 

I started to become selective about my gestures which could be an illness… i hope it will past.

I’ve written and erased… on purpose… now i even started to write on the rolling papers and smoke the inked paper and the ingredient and watch the smoke.

What i had written was simply my amazement by the World at which nobody cares about seeing the Holly Sacreds kept by the Vatican. But i’ve said something about this, and i think i also gave samples of some of the Sacreds, but then i erased that.

I mean i am even thinking of taking some of -the photos which have been shared in this site- off this site.

You see, now, i wanna chat but i don’t want to direct the subject or theme or whatever you might want to call. Sometimes i even write just to hear the keyboard, you know… wait… know you?

Anyways… you could assume that the sound of the letter u and a is different on the keyboard.

Assuming.

For some people that’s enough. Don’t have to know. Just assume…



I was talking to a an official lunatic and he was upset that he was kept in a facility after he tried to jump off cliff, assuming that he could fly. I asked him why… He said “because i can fly.”. Sounds clear. I said: “Why don’t you take off from ground then?”. He said “Fuck! I never thought about that!”… He was out soon.  

 It’s 12:05        2nd of June mmxvii                    İstanbul                          Bahadır Gezer

 

leylekler yavru besliyor… fazla göz dikip bakmadım… en fazla 15 saniye bakmışımdır… O da kesik kesik. (kuşlar ailevi yuvalarına göz dikilmesinden hazzetmezler.)

yunus bulut ve bulutların gördüklerini göstermeleri… ya da baktıklarını… ama göstermek değil büyük ihtimal amaçları… zaten doğal halleri bu… Size bakarken bir insanın gözlerinde kendinizi görmek gibi değil ama kendinizin neresine bakıldığını görmek karşınızdakinin gözlerinde diye düşünmek gerek. Bakanın gözünde ne göreceğini seçmek mevzu bahis değil… neyse ya… kısa ifade:

Bulutun gözü atlayan bir yunusa takılmış

I get bored of friends… I mean maximum after 5 years, i am becoming disgusted from my closest friends. It’s like… what’s the word… hold on.., let me check the dictionary… sincere, heartfelt, genuine… all those words are just too much… for a friend though…

So changing friends are good i guess… friendlessness?.. i am not going to make words about that at the moment. But it must be far away from being lonely.

Needing the words don’t mean the wordless times are not to love and injoy…

16:10               20 June 2017           Tuesday         İstanbul                              Bahadır Gezer

 

The concept of deserving. We got to get what we deserve, we usually think. Even when we play lottery, we are like “I can win because i deserve it… I work my ass off since i was born!” or something close or like that. We usually want what we deserve. Unless you haven’t been caught at the customs, trying to enter into States with cows whichs tits are filled with cocaine, you would want what you deserve. Because that’s the motivation of producing. One way or another, here or there to just get what we deserve is our motivation.

Stupid individuals should be avoided, not listened to etc. Why? Because when an individual is blasting stupid, he/she can’t even have a proper faith. He/she would declare as he/she had faith and belief but he/she wouldn’t even know why he/she believes. Stupid is just something that one wouldn’t want to interact with. Stupid just performs memorized thoughts, feelings, prayers, and sentences. And always does so.

Not serving what’s deserved is an act of stupidty. Things are going really bad and you are sure that it’ll be worse the next day and you are thanking for it? Thanking in that situation is stupid. Serve what’s deserved. Because that’s the honest human act.

10:37               22.6.2017             Perşembe                         İstanbul                        Bahadır Gezer

Sahilde zeytin ağaçları. Sahilde. Kumda.

Let’s get angry section:

“I don’t understand the physical status of Western Europeans: Their women is more hairy than their men.”



“I have a women farm.”

“What? You mean you are a pimp or something?”

“No not at all! This is fair and moral business what I do.”

“What do you exactly do?”

“I have this women farm in South America, where I have 300 heads…”

“Heads?”

“Women I mean… 300 women… And I cut their hair every 5 months and sell the hair to the buyer. Of course I feed them well and also give vitamins for extra hair growth. All natural.”

“I heard that in Venezuela, women are selling their hair. But I never heard about women farm by now. I thought you were gonna say something about a humanitarian act of having a farm where the women work happily in good conditions when you mentioned women farm. But I see that it has no connection.”

“The bought hair is being used for balloon women which are being sold at the erotic shops…”



“Donald.”

“The current president of USA looks a lot like Hansel at the Zoolander movie.”



“Women is getting uglier in general. From pictures and movies, what i see about 60 and 70’ies, the women look hotter then. The technology improved, how did women manage to get uglier?

Maybe the esthetic operations. I mean some does lippo sucktion to the lip not noticing that it will effect the whole of the body. The symmetry of the body is as a whole. When some part gets changed, the another part that ‘seems’ unconnected gets changed also. The way the body takes shape is a whole.

13:31              23.6.17      Cuma                               İstanbul                Bahadır Gezer

Apartmanın damına çıkmaya çabalarken içine girdiğim asansör makine dairesinin bir kahvehaneye dönüşmüş olduğunu görmüş olmanın şokunu yaşıyorum. Yerde binlerce izmarit vardı. Sıva idi etraf… Bahar mevsimi doğayı bi dellendiriyo ki diğer mevsimlerde doğa “oldukça dengeliyim” diyebilsin… İlk defa yerden yarım karış yükseklikte izmaritler üzerinde yürüdüm. Karda yürümek gibi bir şey…

Yaşandı yıllar evvel baharda, hatırlandı bu zamanda;

5 Mayıs 2017     22:34          İstanbul               Bahadır Gezer

 

Yaklaşık 80 saatlik ses kaydını kaybettim. Yaklaşık 100 sayfayı geçen ay kaybetmiştim… Şöyle 700 metrelik bir bina yapıp ertesi sabah açılışını yapacağını bilerek uyuyup ardından uyanıp sabah binanın yerinde olmadığını görmek… Ya benzetme ya da kıyas anlamında değil…. Ama cidden sinir bozucu…

Hiçbir halt edesim gelmiyor… Ama öyle bir bahar etkisi ki “eğlenicek başka ne var? Ne var etrafta? Ne var? Ne var? Heryer eğlence doluydu son 45 gündür… Nerde hani? Nerde var? Nerde eğlence var? Nerde? Nerde?” moduna girmek üzereyim ki bu eğlence dozunu azaltan bir etken… Öbür türlü sormak, aramak yerine eğleniyodum sürekli… Galiba bahar bitiyo yavaş yavaş… Bahar çarpması imiş. Bana sille tokat girişti resmen yav! Yahu sitenin çeşitli bölümlerinde bahar fotoğraflarına baksan anlarsın…

Bahar bitimine giriyorsak arasıra sağnak yağmur, ara sıra bölgesel yoğun buharlaşma, genelde sıcağa doğru geçişi kolaylaştırıcı ani dürtmelerle seyredetmesi öngörülen İstanbul’da gün içi saat hava-yer bildirimleri ve rüzgarın ne zaman nereden eseceğini takip etmek içi… Nooluyo lan! Ehe! Hava durumunu dinlediniz efendim… Esenlikle kalın… Hahahah meteorolojik şaka… Esenlikle kal ve yani kal, heh heh

9 Mayıs 2017                  16:22                                  İstanbul               Bahadır Gezer

 

-Kafesiyle beraber uçmayı başaran kuş… Tüneği sıkıca kavrayıp kanat çırparaktan kafesi yerinden kaldırmayı başarıp bildiğin kafes ile uçan kuş…

9 Mayıs 2017                      17:15                                  İstanbul                     Bahadır Gezer

IF YOU'RE INTERESTED ON OWNING SOME DOMAINS, PLEASE SEE THE DOMAINS LIST AT THE ANNOUNCEMENTS (e-trade) SECTION

ALAN ADI SAHİBİ OLMAK İSTİYORSANIZ LÜTFEN DUYURULAR BÖLÜMÜNDEKİ (e-ticaret) LİSTEYİ GÖZDEN GEÇİRİNİZ

-A cemetery for tools/devices/things and stuff… People bury their precious and private stuff there after their stuff becomes broken or unuseful or something.

Did not sound sane to me at the first look. I am even feeling that it would be disrespectful to the soil to be using the land like that.

17:00                             16.June.2017          Friday                      İstanbul                          Bahadır Gezer

 

aynı dipten çıkan iki ayrı ağaç… biri zeytin, biri meşe ya da söğüt ya da iğde… Truva’da… ders olsun diye inadına yıkılmayan küçük tiyatroda… büyüğü barbar Batı Ege’liler yıkmış ya “Helen”de “Helen” diye… Yani Truva yerle bir edilince Helen İmparatorluğu’nun merkezi Batı Ege olmuş öyle mi? Bu Truva’daki “Helen” miti de zamanın Hellenistik politikasına bi gönderme ha? Yahu bugün gelmişiz 2017’ye, Dünya’da en yaygın dil İngilizce… What on earth does hellenistic mean huh? You mean like you wanna turn everywhere to hell? Is this like making an ideology following a scripture of hell or somethin? What for the sake of reason does Hellas (hell as) mean?

-Eşya mezarlığı diye bir şey… Nasıl yani oldum. Eşya mezarlığı ne demek ya? Masasını, kırılan bardağını, bozulan uzaktan kumandalı arabasını ve hatta bayanların oralarına buralarına sokuşturup çıkardıkları özel eşyalar falan.

Bu nasıl bi anlayış yahu? Biraz putî geldi bana ilk bakışta. Hatta neredeyse araziyi bu şekilde kullanmak toprağa ayıp diyesim geliyor.

16:59                           16.Haz.2017          Cuma                      İstanbul                            Bahadır Gezer

2017-2023 ©All Rights Reserved by Bahadır Gezer.

Ana! Zeytinler başlamış olmaya! Leeğn! Bıdıklar! Bıd bıd bıd! Yirim leğn sizi minnaklar… 😊

Son zamanlarda gördüklerim, falanlar ve filanlar... Fotoğrafların bazılarına alt kısımda kısa metinler de yazdım. Umarım iyi hissettirir. İsteyen neyin nerede fotoğraflandığını sorabilir.

Şu anda ne yaptığıma gelirse; yeni Kapalıçarşı'dan geldim... Alışveriş sebebiyle... Oradan torbalar taşıdım eve... Sıcak be...

13 Haziran 2017- Salı            17:13                    İstanbul                Bahadır Gezer

Mehtap... Haddimi zorlayarak paylaşıyorum bunları, çünkü mehtap sesiyle, görüntüsüyle, ısısıyla deneyimleyerek tadılan bir durum.

Yinede söyleyeyim; eğer yakınlaştırma yaparsanız fotoğraflarda/Ay'ın sağ tarafında yıldız gibi-küçük-kırmızı Mars'ı görebilirsiniz.

4. fotoğraftaki olayı anlatmak zor. Mehtap varken, hava açıkken ve yinede yağmur yağarken (Nasıl olur ki bu?) ortaya çıkan görüntü...

24/7 kamera ile izlenen köy?! Nooluyo yahu? Köy? İnek, tezek, sedir, akan çeşme ve 24/7 kamera? Bütün köy? Nasıl şey ki bu? “Köyümüzde her sokak ve avluda ve ayrıca köy sınırları içerisinde her yerde wifi, artı uydu ile bağlantılı her an köy ahalisinin her bireyini yörüngeden gösteren küre dışı navigasyon ve görüntüleme sistemi vardır. Ayrıca McDonald’s sabah 4’e kadar açıktır. (Not: Ramazan boyunca bu yaz sabah saat 5:45’e kadar açıktır.)” 7/24 kamera nedir köy yerinde yahu? Hırsızlık için mi? Hatunlar şıllıklık, erkekler zamparalık yapmasın diye mi? Yahu köy yerinde zaten kaç kişi olur? Millet bilmiyor mu birbirinin ne yaptığını ettiğini? Türlü türlü şey düşündürdü be! Köyde 7/24 kamera… Kuyumcu mu la bura topyekûn!?

Uzun otlar arasında ki inek hakkında “Vooohaaaa! Boyum kadar çimenler! Saz ya da ağaç da değil! Bildiğin boyum kadar ot! Möööaaaöö! Ama deliler gibi etraflarda koşup zıplamamalıyım. Sevincimi öküz gibi belli etmeden göstermeliyim. Bu sanki çok doğal bi olay gibi davranmalıyım! Boyum kadar ot ya!”

“Kardeş, bu tarla olmasın?”

“Öyle olsaydı şimdiye çoktan kavurma olmuştuk.”

“Kavurmayı bırak, sucuğumuz bile olmuştu.”

“Hatta pastırma.”

“Zannetmem. Pastırmalık vaktimiz olmazdı.”

“Neyse… Şurda araba durdu. Doğal doğal yemeye devam et… Gidip milleti uyandırmasın inekler tarlalara daldı diye. Mööö… Çok güzel ot yaaa… Sıpagetti yiyo gibiyim şu an… Mööö…”

Bu saç görülen yerde yaklaşık 700 km yol yaptı. Yağmur, silecekler, rüzgar… Kimin saçı onu bile bilmiyorum. Hatta el/sokak günlüğüme bu saçı yazmışım “Ön camın sol alt köşesinde bir saç teli var. Sarı. Yaklaşık 20 santim.” diye. Bana şaşırtıcı geliyor… 700 km yahu…

Bu fotoğrafları bugün çekmeme rağmen huzursuzum; evet.  3 Haz 2017    Cumartesi saat 15:00 civarı, Yeditepe Üniversitesi Kampüs Ana Giriş Kapısı Karşısında'ki Otobüs Durağı'nda çekilmiş fotoğraflardır. Samimiyetle, gördüğümde mutlu oldum, o sebeple paylaşayım dedim.

(Bi de durakta ki insanlar bir bitkiye dikkatle bakmakta olan bir tırlatık olduğumu düşündükleri için de zorunluluktan paylaşma durumum var.)

Hınçlıyım.

Feci kızmış, üzülmüş, kızmış, tiksinmiş vaziyetteyim. Genel halim bu şu anda.

Bu halimin bünyemde yaptığı tahribatı 1 uçağım, 1 yatım, 2 helikopterim, 5 arabam, 7 motorum, Farklı yerlerde 3 tane evim olursa tedavi edebilirim.

Şu anda vücudumdaki kılların beyazlamakta olduğunu hissediyorum. Hatta şu anda 3 tanesi beyazladı. Şu anda resmen hissediyorum! Ama bakarak sanki belgeselde hızlandırılarak büyümesi gösterilen bitki  misali bi olayın vücudumda, şimdiki ve anlık zamanda meydana geldiğini hissetmenin dışında bir de gözlerimle görürsem işte o zaman zıvanadan çıkarım.

“Yahu kardeşim bu kadar şey istemeye ne gerek var? 20 Lira’ya sprey ile boya kılları iş tamam!”

“Hasta mısın lan sen? Kıla mı takıldın sen? Ben onu vücuttaki tahribatı anlatabilmek için aktardım.”

“1 dakika da kaç kılın beyazlaştı?”

“3-4 vardır kesin.”

“Ne zaman?”

“Tam işte bu olaydan bahsederken.”

“Olay ne ki? Neye içerledin sen?”

“Ya, git sktr… Bana dostane ayağı yapma. Dünya burası! Ahlakî bile arzusuna örtü koymuş şerefsizlik, namertliğini saklamak için… Ya neyse ne işte… Git bana bi halt sorma.”

3 Haziran 2017 Cumartesi                          18:16                     İstanbul                             Bahadır Gezer

 
Ne idi o “BBÖÖÖAAARRRRRGGHHHH! VUUAAAAUUU!” diye gelen cümle? Uzun süre direndiğim cümle… Kendi mütevazi beynimle bir cevap, bir şeyler bulmaya çalıştığım hakkında. Neydi?

‘İnsanlığın vermiş olduğu zarar, verebileceği faydayı geride bırakmıştır.’

Daha önceden “Nasıl olur? Hayır! Gelecek ve varlık yani zaman ve insan söz konusu olduğunda özgür iradenin nelere yol açabileceğini bilememeliyiz.” falan diye kapasitesiz açıklamalar yapmaya çalışıyordum o cümleye.

Şimdi düşünüyorum da, bana ne arkadaş yaa…

Neymiş işte verebileceğim fayda vermiş olduğum zarardan azmış. Sen şimdiye kadar vermiş olduğum faydaları takdir edebilme kapasitesini göster önce bi de, ondan sonra ahkam kes. Bu cümle bana 2017’de geldiğine göre 2017’ye kadar fayda zarardan fazlaymış demek oluyor ayrıca ki nerede bunun ödülü?

Aklım karışık. Sinirli olduğum konuları geride bırakmak istiyorum. Ve tam tersi; yavaşça aklımda farklı konular, olaylar, kişiler, yerler, şeyler hakkında detaylar belirmeye başlıyor ve ben darmadağınık ve anlamsız muhabbetlere dalacak gibi oluyorum.

O sebeple bunlardan daha da uzaklaşmaya çalışarak, hakkında yaklaşık 10 dakika ila 1 saat arasında düşünme/hayal etme imkanını bana sunacak bir kurgu bulmak için kendimi kasmaya başlıyorum…

3 Haziran 2017 Cumartesi                              18:26                İstanbul                                   Bahadır Gezer

Uludağ… Buradan bu anda bakarken bulutlardan itibaren yükselen, havada asılan dağ gördüm ben

13 Haziran 2017-Salı            Saat:18:25         İstanbul                         Bahadır Gezer

This site is SSL certified.               Bu site SSL sertifikalıdır.

Şu anda saat 17:37, metinli olan fotoğrafları birazdan siteye yükleyeceğim...   13Haz2017-Salı    İstanbul      Bahadır Gezer