2022 © www.zehirzemberek.com Bahadır Gezer Tüm Hakları Saklıdır.

Siyaset

-Sakat durum: Türkiye’de siyasetin birincil konusu: İslam. Bunun iyi olduğunu düşünenin imana gelmesi ümidiyle şu söylenmelidir: bu kötüdür. Çünkü bu ebediyet ile alakalı olanı beşeriyete hapsetme eğilimidir.

 

“İki Allah dedim, 3. sıradan milletvekili oldum.” diyebilenlerin yaptıklarının adına siyaset denilebilir mi?

 

“Ananı da al git lan!” siyaset midir?

 

Gerçekten… İlim insanı azlığı çekiyoruz diyoruz, doktorların sayısı yetmiyor diyoruz ve ancak bunlarla beraber şu durumu göz ardı ediyoruz: Türkiye’de doğru düzgün siyaset insanı bulunmuyor be! Çözüm bulmak ve çözümsüzlük tasarlamak icraatıdır siyaset. Yenilik genellikle çözüm gerektirir, muhafaza etmek için ise çözümsüzlüğe ihtiyaç duyulabilir. İhtiyaç muhafaza ederek yenilenmektir.


 

-“Kanun hükmünde kararname”… Domates hükmünde portakal…

Bu tırnak içindeki tamlama ancak ve sadece halkın seçimine dayalı yönetim biçimini benimsememiş ülkelerde kullanılan bir tamlamadır. Bunu insanlık tarihine armağan eden kişi Hitler’dir. Hitler Alman İmparatorluğu (Reich) kurmak amacıyla hırsla çalışırken bu tamlamayı devlet sisteminin içine zerk etmeyi başarmıştır: “Kanun hükmünde kararname”

“Söylediğim kanundur.” demek. İşte asıl zır delilik bu.

Kanı edilmiş olan. Unu kanla mayalamayı akla getiren bir kelime kanun. Ve ancak önce kanun sazı akla gelir tabii.

Gerçekte kanun bir anda yapılabilen bir şey değildir. Binlerce yıl geçer, yüzlerce yıl geçer, onlarca yıl geçer hükümlerin kanun halini alabilmesi için. Meselâ Türkiye’de inanç serbestisi var. Herkes istediği inanca sahip olabilir. Ve ancak coğrafi bölgemizdeki çoğu ülke böyle değildir. Peki biz niye coğrafyamızdan farklı bir üslup belirleyip kanunumuzla inanç özgürlüğünü koruma altına alıyoruz? Bunun yanıtı Türk’ün 4.000 yıllık tarihidir. 4.000 yılda 3 kıtada devlet kurmuş olan Türk’ün bu 4.000 yıldan aldığı dersler ve bu binlerce yıllık tecrübe inancî kısıtlamaların gayri hakkâni olduğunu göstermiştir. Bu sebeple bu konu hakkındaki kanun ortaya çıkmıştır.

Bir kişinin aklından geçirdikleri kanun olamaz. Kanun için çoğul düşünce gerekir. Fikir birliği gerekir. Yani İhtiyar Heyeti gerçeğini Türk’e tekrar hatırlatmak gereği mi hasıl oldu? Titre ve kendine gel diyeceğim ve ancak millette titreyecek tâkat kalmamış.

“Kanun hükmünde kararname” suçtur. Savaş ve olağan üstü halde bile yapılmayan bir şeydir. Bunu kullanarak Türkiye’yi esir alan takım elbiseli teröristlerin işgal ettikleri tüm makamlardan redd-i itibar edilmeleri gerekir.

 

-İleri ülkelerde milletin en temiz, en ahlâklı, en eğitimli, en samimi üyeleri siyasette yer alırken ileri bir ülke olan Türkiye’de siyasi başarı bu vasıfların zıttını kişilik özelliği haline getirenlerce elde edilmekte.

En dolama, en gafil, en cahil, en yobaz tipler ülke yönetimini esir aldı.

 

-Recep Tayyip Erdoğan’ın bir konuşmasından yarım dakikaya katlanmak için buraya klikleyiniz. Bir daha dinleyiniz. Kulaklarınıza inanamayışınızın yanında şaşkınlık içinde bir daha dinleyiniz. Değişmiyor. Gerçekten göz göre göre, alelade bir biçimde arkasında Türk Bayrağı ve Atatürk var iken Hitler’i örnek aldığını söylüyor.

Bu sözleri Alman Şanşölye dese Türkiye ayağa kalkmaz mı?

Hitler yandaşlarının Almanya'da katlettiği Türkler hiç mi umurunuzda değil! Onlara da mı "Ben mi gidin dedim" tarifesi uygulanıyor?!

Dünya’nın bu sözlere tepkisizliği ancak ve sadece “kişi zaten meczup bir makam bağımlısı” dendiği için olabilir.

Bu Türkiye’de siyasetin iflasıdır.

 

26 Eylül 2022  Pazartesi  20:38      İstanbul   Bahadır Gezer