zehirzemberek.com

-Türkiye’de ve belki İstanbul’da yeni, modern, kişilikli ve özel bir mimariye sahip yeni bir kilise inşa etmek ve açılışta Patrik ile Papa’yı davet etmek. Bunlar Dünya’nın Türkiye’deki azınlık hakları konusunda olumlu bir fikir sahibi olmasına katkıda bulunur.

Eğer şöyle bir istatistik olursa kötüdür: “Cumhuriyetin ilanından beri Türkiye’de 1 tane bile gayri müslim ibadethanesi açılmamıştır.”

Osmanlı bu konuda cumhuriyetten daha yapıcı görünüyor.

500 tane cami yapıp bir kilise, bir sinagog bile yapmamak? Bu nahoş bir durum. Sinagog yapmak ile kilise yapmak ile ülke Musevi ya da Hristiyan olacak değil.

 

-İsrailoğulları ile İbrani aynı mıdır? İsrailoğulları ile Musevi aynı mıdır? İsrailoğulları ile Yahudi aynı mıdır?

İsrail Dünya’daki Museviler’i dar bir coğrafyaya hapsetme projesidir. Daha sonra bölgedeki aşırılıkçı radikal örgütlerden birine bir kitle imha silahı verilecek ve Yahudi nüfusunun neredeyse tümü imha edilebilecektir. Bunu Hz. İsa’nın intikamını almak isteyenler tasarladılar. Yani İsrail’in ta kendisi anti-semitik bir uygulamadır.

Müslüman’ın Musevi ile hiçbir derdi yoktur. Müslüman’ın mücadelesi İsrailoğulları’na karşıdır.

 

-Batı’dan bakınca İslam Alemi bir nevi dev bir Yasak Şehir gibi görünüyor. Japonya’daki Yasak Şehir gibi. İçinde gizem, mistisizm, keyif ve huzur barındıran ve dışarıya kapalı olan bir Dünya.

Suudistan’da bulunan Mekke’ye Müslüman olmayanların girmesi yasak. Kalkıp “Böyle bağnazlık olur mu!” falan gibi çıkışlara kendimi kaptıracak değilim. Japonya’da da Yasak Şehir var. Japonya’da bu üstün medeniyet göstergesi ve ancak konu Mekke olunca yapılan yobazlık oluyor öyle mi? Buna katılmak mümkün değil.

Ayrıca Müslüman olmak o kadar da zor bir durum değil. Kişi Müslüman olmamasına rağmen illa Mekke’ye girmek istiyorsa bir şahadet getirmesi yeter. Yani atla deve değil. Mekke’den çıktığında hangi inanç ile Yaradan’a yakarır orasını bilmiyorum.

 

-En sevdiğin cami hangisi?

Valide-i Atik? Selimiye? Şakirin Cami, M.Ü. İlahiyat Cami? Şehzadebaşı? Yıldız? Sultanahmet?

Böyle bir konumuzun olabilmesi güzel.

 

-İnananlar açısından heyecan veren konulardan biri Kutsal Gömüler’dir. Bu gömüler binlerce yıl önce toprak altına gömülmüşler. İçlerinde Hz. Peygamberler’in özel eşyaları var. Farklı ulus ve meslekten birçok kişinin günlükleri var. Kralların taçları var. Kutsal Gömüler’i keşfetmek aslında sıradan bir defineyi bulmaktan farklıdır. Kutsal Gömü’de bulunanlar paha biçilemez olacakları için sahibine prestij sağlayacaktır.

Ağrı Dağı’nda bir yerlerde… bir Kutsal Gömü var. İçinde Hz. Peygamberler’in kıyafetleri var. Aramaya değmez mi? Bu yüce dağın toprağının altında bir peygamberin atının eyeri var. Bulmaya değmez mi?

Maalesef pek çok hazine gizlice bulunup, gizlice kaçırılıp satılıyor ve bir zenginin malikanesinin salonunu süslüyor. Kıymeti fiyatlandırılamaz değerdeki bulgulardan Dünya’nın haberi olmuyor bile.

 

-Hedef felaket tellallığı yapmak değil. Ancak bazı gerçeklerle yüzleşmemiz gerekiyor:

Biz; Samiler… Yani Hz. Adem ile Hz. Havva’dan olma olduğuna inananlar. Tek Yaradan’a tapanlar… Semi yani ya da Sami. Kutsal Kitaplar’ın izinde olan biz Samiler kaba ifade ile Musevi, Hristiyan ve Müslümanlar’dan oluşuruz.

Dünya coğrafyasının çoğu bizimdir. Dünya’daki arazinin çoğu bizim devletlerimize aittir. Ve fakat şu gerçek çok sarsıcıdır: Biz Samiler, Dünya’da nüfus olarak azınlığız. Evet, Yaradan’ın yarattığı bu Dünya’da Yaradan inancını taşıyan insan sayısı Yaradan’a inanmayanlardan daha azdır. Kabaca 8 milyar insanız. Sırf 3,5 milyarı Çin ve Hindistan. Ve bu ikisi sadece iki ülke. Daha Sami olmayan pek çok ülke var.

Yani gerçek ortada. Biz birbirimizi yiyeduralım, Allah inancı Dünya’da azınlık haline gelmiş umursamayalım.

 

-Elektrik orucu. Belki de bu konunun inanç kavramı kapsamında ele alınmaması gerekiyor. Öyle bir hâl oluştu ki sanki hayat elektriksiz imkansız olurmuş gibi görünüyor. Elektriksizde yaşamımızı sürdürebileceğimize kendimizi inandırmamız gerekiyor. Ani bir küresel felaket ile bir anda tüm Dünya’da elektrikler kesilse bizi bekleyen mutlak kaos mudur? Yoksa buna karşı önceden hazırlıklı olabilir miyiz? Yılda 3-4 gün elektrik orucu tutabilir miyiz?

Konuşma orucu, yiyecek-içecek orucu ve elektrik orucu? Çok mu abes?

İslam’ın 5 şartından biri oruç. Bu bize şunu gösterebilir: “Farz olan orucunuzu eda ederken sağlığınıza, güvenlik ve huzurunuza katkıda bulunacak oruçları tutmaktan çekinmeyin.” Oruç yalnızca farz olan oruç biçemiyle kısıtlı kalmak zorunda algılanmamalı belki de.

Yalnız elektrik orucuyla ilgili şöyle bir durum var: bir kişinin elektrik orucu tutabilmesi için herkesin elektrik orucu tutması gerekiyor. Çünkü örneğin şehirde elektrik her yerde. Herhangi bir şekilde elektrikten faydalanmamak imkansız gibi bir vaziyette.

 

-Son Kutsal Kitap: Kur’an-ı Kerîm

Net ve mutlak.

Peki ya Kutsal Film? Ya da Kutsal Şarkı? Ya da Kutsal Simülasyon?

 

-Türkiye’de ilgi çeken mevzulardan biri de şu olabilir: Tarihi camilerimiz gerçekten muazzam. Yüzlerce yıllık, binlerce yıllık camilerimizin işçilik ve mimarlıkları görenlere parmak ısırtır durumda. Baktığımızda göğsümüzü germemizi sağlayan, ataya ananeye saygıyı capcanlı tutan bu camilerden pek çoğu Türk Osmanlı Devleti padişahları adına inşa edilmiştir. Süleymaniye, Fatih, Selimiye, Sultanahmet ve daha nice cami devlet tarihimizin unutulmaz liderlerinin isimlerini taşımaktadır.

Peki neden Türkiye’de bir Sultanahmet Camii, bir Selimiye Camii çapında bir Atatürk Camii inşa edilmemiştir?

İnternette yapılan kısa bir sorgulamada Türkiye’de 6 adet adı Atatürk olan cami görünüyor. Bunlardan biri Bitlis bir diğeri ise Mardin’de.

Basit ve tarafsız bir yaklaşım Türkiye’nin en büyük ve ihtişamlı camilerinden birinin mutlaka Atatürk Camisi olması gerektiği düşünülebilir.

 

-Dünya’da kaç tane cami olduğunu merak eden var mıdır acaba?  https://www.yeniakit.com.tr/haber/bakin-dunyada-kac-cami-varmis-1599457.html bağlantısı ile bu soruya bir cevap alınabilir.

Bununla beraber hangi ülkede kaç tane cami olduğu sorusuna ise şu bağlantıda yanıt veriliyor:

https://www.drdatastats.com/hangi-ulkede-kac-cami-var/

 

Bugün 20 Ocak 2023  Cuma   23:55       İstanbul    Bahadır Gezer


 

İnanç 3

2023 © zehirzemberek.com Bahadir Gezer Tüm Hakları Saklıdır.