2023 © bahadirgezer.blog Bahadır Gezer Tüm Hakları Saklıdır.

SAVAŞ 3:Ukrayna “Taarruza geçeceğiz.” şeklinde açıklamalar yapıp yaygara kopardı ve ancak Ruslar’ı geri püskürtecek çapta bir operasyon falan yapılmadı.

Bununla beraber şu da bir gerçek; Zelenski taarruz açıklaması yaptıktan sonra Batı Rusya’daki sınıra yakın kasaba ve kentlerin biraz boşalması beklenirdi. Ukrayna’nın taarruzunun Batı Rusya kentlerinde tahribata yol açabileceğini düşünmek için dahi olmak gerekmiyor. Ve ancak bu gerçek ne kadar gerçek olsa da Ruslar yerlerinden kımıldamadılar. Ruslar kendi sınırları dahilinde hiçbir tehdit hissetmiyorlar.

Uzun vadede Rusya başına büyük dert açmıştır. Bundan çok değil 10 sene sonra Ukrayna’yı Unutmayanlar Örgütü kurulacak. Rus diplomatları, devlet insanlarını hedef alacak. Askeri tesisleri bombalayacak. Bildiğin terör örgütü. O zaman Ruslar anlayacak sınır içinde tehdit edilmenin ne demek olduğunu.

İşte buna delice fikir derim: Ukrayna sınır münakaşasını es geçip direkt Moskova’yı hedef alabilir mi? Savaşı kökünden sonlandırmak için… Burada yapılması gereken sınır hattına yığılmış Rus birliklerini yararak hız kesmeden devam etmek suretiyle 3-4 saat içerisinde Moskova’ya 5.000 asker sokabilmek. Çok delice…

Daha makul fikir: Yapılması gereken Rus birliklerin Ana Rusya ile bağını kesmektir. Kendi eserlerimiz olan yolları, köprüleri, tünelleri imha ederiz. Böylece Rus birliklerin merkezden destek almalarının önüne geçilir. Bunlar herkesin aklına gelebilecek ihtimallerdir.

Ukrayna denizde inisiyatifi ele alırsa ve Rusya’nın deniz ticaretini keserse bu savaşın sonucunu etkiler mi? Ukrayna’da savaş sırf karada görünüyor ve fakat Ukrayna Karadeniz ve Baltık Denizi’nde kontrolü ele alırsa Rusya 3 ayda çöküntü halini alabilir.

Peki Ukrayna’ya silah yardımı yapan ülkeler fırkateyn, destroyer, hücumbot, kruvazör gemileri verebilecekler mi? Peki Ukrayna’da 20 parçadan oluşan bir son model armadayı yürütebilecek kadro var mı? Yeteri kadar denizci var mı? Yeteri kadar kaptan, mühendis var mı? Tabii bunun yapılmasının zorluklarını anlatıcı şeyleri bulmak çok kolay. Ve ancak Ukraynalı askerleri gerekli eğitimler 2-3 ay içerisinde verilebilir. Daha sonra gemilerin Ukrayna Ordusu’na teslimi yapılır.

Samimi olalım; iş öyle bir noktaya geldi ki Türkiye’de bile bazıları “Yahu zaten Ukraynalı diye bir millet yok. Bildiğin Rus aslında onlar da.” demeye bile başladılar.

Sınır komşularını işgal etme yordamıyla coğrafya büyütme niyetinde olan ülkelere de gün doğdu! Afrika’da yeni savaşlar yoldadır. Savaş savaşı tetikler. Bizde Irak’ta, Suriye’de Türkmeneli Cumhuriyeti gayesini kovalayıp bir fetih harekatı yapabiliriz. Aradan yıllar geçtiğinde “O zamanlar Türkiye laik ve demokratik değildi. Türkiye o zamanlarda ılımlı diktatoryal rejim tarafınca idare ediliyordu. Bu yobaz zihniyetin başının altından çıkmış bu harekat. Ama artık geri çekilemeyiz. Statükoyu değiştirme riskini alamayız.” deriz, olur biter.

Rusya giriştiği bu gayri insani harekat sonunda eğer kazandığını düşünebilirse bu genişleme politikasına devam edeceğinin %100 kanıtı olur. Rusya’nın bu siyasete Ukrayna ile son vereceğini düşünmek düpedüz salaklıktır. Belarus gitti bile… Moldova var sırada… Doymayacak ve Polonya’yı tehdit etmeye başlayacak. Bunları yaparken NATO’yu yıkma faaliyetlerine tam gaz devam edecek. Washington DC’de bile NATO’nun artık ihtiyaç kalmayan bir yapılanma olduğu konuşulacak. Bunların bazıları halihazırda oluyor bile. Sıradan bir Rus’a sorduğunda “Varşova Rus kentidir.” diyor. Adamın inancı böyle. Kırım’ı Rus toprağı sanıyor. Kendi yalanına ikna olup saldırmayı seçiyor.

Ukrayna’daki insanlık suçunun başlamasının üzerinden bir yılı aşkın vakit geçti. İnsanların hayatları hallaç pamuğu gibi dağıtıldı. Eğitimler yarım kaldı, evlilik planları bozuldu, entelektüel üretim sınırlandı… Hayatta kalabilenler için yaşam sadece nefes alıp verebilmekten ibaret hale geldi. Ve daha kötü haber şu: Bunun bir sonu da gelmiyor! Ukrayna’ya yapılan hiçbir yardım savaşın sonunu getirecek nitelikte değil.

Ukrayna’ya Moskova’yı menziline alacak füze sistemi gerekli. Bu herkesin gözü önünde ve net bir gerçek. Putin’in elinde Kiev’i vuracak füze sistemi var. Ancak Ukrayna’da bu yok. Velev ki Batı Dünyası Rusya’yı işgal edip Rusya ülkesini küçültmeyi düşünmüş oldu ise işte büyük fırsat! Rusya ile savaş arzulanıyordu ve ancak uygun ortam oluşmuyordu. Rusya kendisi savaş açtı Batı’ya! Bundan güzel fırsat mı olur? Şimdi Batı için Kremlin’de geçit yapmanın vaktidir.

Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel Suriye’ye postayı koymuştu. Nota. Ültimatom! “Terörist Apo’yu derhal sınırdışı edeceksiniz. Ya da ben sizi işgal edeceğim.” dedi. Şam tutuştu. Terörist hemen sınırdışı edildi. Türk tankları sınıra yığılmıştı bile.

ABD Başkanı Biden çıkıp Rusya’ya “Derhal Ukrayna’dan çıkacaksınız. Yoksa ülkenizi süresiz elektriksiz bırakacağız.” diyemiyor. Putin Ukrayna’nın en müstesna enerji tesislerini vurdu. Ülkenin sanayi yatırım ve altyapısını yerle bir etti.

Ya lütfen, biraz olsun Ukraynalı olsaydınız nasıl olurdu bir tahayyül etmeye çalışın.  Bazen işgalci kuvvetler fethettikleri diyarlardaki insanlara çok iyi davranırlar. Nefret çekmemek niyetli bir davranıştır bu. Gönül kazanmaya çalışır işgalci güçler. Ruslar’da böyle bir şey de yok. Vandal ve barbarlar. İnsanlara zulüm ediyorlar. Evlere, binalara füzeler, toplar ile rastgele ateş ediyorlar. Sarhoş, düzensiz ve disiplinsizler.

Yahu evinin penceresinden dışarı baktığında orada bir Rus tankının durduğunu düşünebiliyor musun?

Rusya’nın bir sonraki hamlesi “Yeşil Dünya” ile ortaklaşa hareket etmektir. Evet; Rusya İslam Alemi’nin suyuna gidecektir. Ve hatta İslam Dünyası’nın tam desteğini alabilmek için Filistin’i haklı uluslararası davasında destekleyecektir. Bu şekilde Batı ve Uzak Batı ile rekabette kendini üstün görebilecektir. Ortodoks Rus için Müslüman bir Katolik’e oranla daha makul bir ortaktır. Bunlar hep ihtimaller.

8 yaşında bir çocuğun evi yıkılmışken devletin ayakta kalıp kalmamasını mı tartışacağız Allah aşkına?

Ukrayna’ya komuta aşamasında destek verilmesi zaruridir. Yani Çöl Fırtınası’nı görmüş, Afganistan’ı görmüş komutanlar gerekmektedir. Kuzey Irak’ta operasyonlar komuta etmiş kumandanlar gerekmektedir. Bu askerler Amerikan olsalar dahi, Türk olsalar dahi Ukrayna Ordusu için uygun hamleleri ve fırsat tespitlerini yerinde bir soğukkanlılıkla yerine getirebileceklerdir.

Rusya ile savaşmak zordur. Rusya ile yıllarca savaşmak ise çok daha zordur. Hepimiz biliyoruz ki uzun savaş sabır işidir. Daha dirençli olan, daha dirayetli olan başarılı olur. Bu ise motivasyona bağlıdır. Motivasyon ise askerin vicdanı ile ilintilidir. Eğer asker davasında kendini haklı görebiliyorsa motive olur. İşte bu nokta Ruslar’ın kırılma noktasını oluşturabilir. Neredeyse tüm Dünya bu savaşta Rusya’yı haksız görmektedir. Ruslar bunun farkında. Ruslar bununla beraber Rusya’nın böyle bir harekata ihtiyaç duymamış olduğunun da farkında. Ölen Rus askerler Rusya’yı korumak için değil, uzatmalı iktidar bir yarı diktatörün namı yürüsün diye cepheye sürülmekteler. Ve bunu biliyorlar. Bu operasyon dolayısıyla Rusya’da silah altına alınan birçok asker var. 1. Ve 2. Dünya Savaşları’nda askerler 3-4 sene evlerine gidememişlerdi. Bunlar Dünya Savaşları’ydı. Şu anda Rus askerlerin bazıları 15 aydır evlerini görmemiş vaziyetteler.

Ukrayna’daki savaş şunu da gösteriyor ki Rusya’nın Pakistan, Türkiye, Polonya gibi ülkelere karşı askeri üstünlük sağlama yetisi bulunmamaktadır. Ukrayna’da hedefe ulaşmakta zorlanan Rusya’nın bu tip ülkelere karşı hiçbir şansı bulunamaz. Bu da ortaya çıkmış oldu.

ABD’de Ukrayna Savaşı anısına hatıra parası basıldı. Çeyreklik olarak basılan paralardan sınırlı sayıda olanı piyasaya sürüldü. Bu nasıl bir haberdir? “Yahu adamlar canlarıyla cebelleşiyorlar, Amerika neyin derdinde?” denilir mi buna? Yoksa burada kalıcı bir mesaj mı var? ABD “Ben bu Ukrayna konusunu hiçbir zaman unutmayacağım ve Ukraynalılar’ın haksız yere mağdur edilmesine asla göz yummayacağım.” mı diyor?

Rusya’nın Ukrayna’yı yerle bir etmeye çalışmasının nedenlerinden biri de Ukrayna’yı Rusya’ya bağımlı hale getirmektir. Ukrayna’nın yeniden inşa edilebilmesi için Rusya’ya ihtiyaç duyulması arzulanmaktadır.

Ukrayna bu sene bütün milli bayramlarını savaş esnasında geçirmiş oldu. Rusya tüm Dünya insanlığının moralini bozdu. İnsanlarda eğlenmek için, yemek, içmek için heves kalmadı. Rusya halen tam anlamıyla tecrit edilmiş değil.                                                                                                                                                                       Gelelim şu Rusya içindeki isyan konusuna: Bu aslında Putin’in dizayn ettiği bir tuzak olabilir. Suni bir darbe planı yapıyorlar ki Ukrayna’nın bunu fırsat olarak görüp elindeki tüm güçle karşı saldırıya geçmesi sağlansın. Bu sayede Ukrayna’nın tüm gücü gün yüzüne çıkmış olur. Yani bu darbe Ukrayna’nın kendi planları dışında bir askeri karar almasını sağlamak amacıyla yapılmış olabilir. Hatta sadece Ukrayna’da değil… Eğer Batı’nın Rusya’ya bir harekat düzenleme niyeti var ise bu darbe bunu yapmak için tam fırsat olacaktır. Bu sayede Batı’nın harekat zamanı Batı’nın kendi kararıyla değil, Rusya’nın tayin etmiş olduğu bir vakitte gerçekleşecektir. Bu ise anlaşılacaktır ki Rusya’nın avantajınadır. Ukrayna sanki bunun bilincindeymiş gibi hareket etti.

Bununla beraber Prigojin’in direkt olarak Putin’in adamı olması ihtimali çok yüksektir. Bu göstermelik isyanda amaç isyancılar ile hangi Batılı devlet liderlerinin iletişime geçeceğini görmektir. Tam anlamıyla bir tuzak. Neyse ki aklı başında hiçbir devlet temsilcisi Prigojin ile direkt olarak bağlantı kurmamıştır. Bu şunu kanıtlıyor: Batı’nın Rusya’yı yenmek için Rusya’nın içinden yardım almaya ihtiyacı yoktur.

Şu net bir gerçektir: Rusya’nın Ukrayna’da elde edebileceği bir zaferin Dünya’ya katacağı hiçbir şey yoktur. Ukrayna’nın kazanacağı bir zafer ise tüm orta ölçekli ulus devletler için bir umut ışığı olacaktır. Devlerin olağanları kolaylıkla yutamayacağının bir kanıtı olacaktır Ukrayna’nın zaferi.

Zaten durumda bu minvalde şekilleniyor. Ukrayna Rusya için gitgide Vietnam halini alıyor. Ukrayna düşmanının alışkanlıklarını, özelliklerini, huylarını artık biliyor.

Garip bir durum ise şudur: bazı kaynaklar savaş başlamadan evvel Ukrayna’nın Milli Hazinesi’nde bulunan Amerikan Doları miktarının savaştan sonrasına oranla daha az olduğunu söylüyorlar. Yani kaba tabir ile; Ukrayna savaş sayesinde zenginleşiyor! İnanılır gibi değil. Hatta belki skandal bir iddia. Onca insan evinden yurdundan olurken devlet kasasının daha fazla dolması zenginlik olarak addedilebilir mi? Ancak şöyle bir gerçek var: Ukrayna’ya oluk oluk yardım akmaktadır. Savaş sürdükçe Ukrayna’ya yapılan direkt maddi yardım artacaktır. Bu gidişle savaşın ikinci yılında savaşın başladığı güne oranla 3 kat daha güçlü bir Ukrayna ortaya çıkabilecektir.

Ukrayna insanlık tarihini şekillendiren bir ülke olmanın eşiğindedir. Bu savaşta oluşacak netice insanlığın, siyasetin, tarihin, kültürün biçimlenmesinde belirleyici olacaktır. Rusya galip gelirse bundan ilham alıp daha fazla ülkeyi tehdit edebilecektir. Ukrayna galip gelirse agresif Rus politikası iflas edecektir. Yaşanması ihtimal olan pek çok savaş yaşanmayacaktır bu durumda.

Son yayınlanan haberlere göre Rusya savaşın başından itibaren 35.500 ilâ 43.000 arasında askerini kaybetmiştir. Bu orta ölçekli bir devletin neredeyse tüm ordusunun toplamından daha fazla sayıda asker demektir. Aslında bu kayıp oranı Rusya’nın savaşı kaybetmiş olduğunun göstergesidir. Ancak bu gerçeğin gündeme taşınmasına Rusya’nın özgürlükten uzak medyası tüm gücüyle engel olmaya çalışmaktadır. Ölen askerlerinin sayısının yanında Rusya’nın Ukrayna’da 154.000 ilâ 180.000 arasında yaralı verdiği de dile getirilmektedir. Ancak şu da bir gerçek: Rus askerlerine yaralandıkları zaman gazi ikramiyesi verilmektedir. Bu sebeple pek çok Rus asker kendi kendini yaralamaktadır. Ve ancak 43.000’i bulan ölü sayısına Rus vatandaşların nasıl tahammül ettiklerini anlamak zordur.

Söylenmesi biraz güç bir durum da var: Ukrayna savaşın öncesindeki Ukrayna’ya oranla artık küresel çapta daha etkili bir ülke pozisyonundadır. Yani savaştan önce Dünya’da herhangi bir insana Ukrayna denildiğinde herhangi bir tepki alınmazken durum artık bu şekilde değildir. Artık Ukrayna denilince neredeyse herkes bir fikir ibraz etmektedir. Bu vaziyet Ukrayna’ya önümüzdeki dönemde etken ülkeler statüsünde olma şansını sunuyor sanki.

Her şey bir yana, önemli olan Ukrayna’nın sınır bütünlüğü ve yaşam/var olma hakkına duyulan saygıdır.

Allah Ukrayna’nın yardımcısı olsun. Açgözlü istilacılar cezalarını bulsun inşallah.

 

Bugün  30 Haziran 2023   04:02   Cuma     İstanbul Bahadır Gezer  

1       2       3    ...

1       2       3   ...

Ukrayna işgali hareketinin bir yılını doldurmasına 1 ay kaldı. Rusya’nın kabullenmek istemediği bir gerçek var. Kabak gibi ortada olan bir gerçek: Rusya ilerleyememektedir. Rusya Doğu Ukrayna’da birkaç ilin kontrolünü ele geçirmenin ötesine geçememiştir. Bu ise Rusya’nın savaşı kaybettiğinin delilidir.

Konuya şöyle bakalım: Allah muhafaza Türkiye Suriye’nin kalbi Şam’daki rejime savaş ilan ederde Silahlı Kuvvetler tez mekanize olup fetih harekatı yapılırken aradan 3 ay geçtikten sonra biz halen Kuzey Suriye’de çatışıp duruyorsak bu Allah korusun savaşın kaybedildiğinin haberidir.

Rusya bunu kabul etmiyor ve zorluyor halen.

Şu söylemde ısrarcıyım: Ukrayna işgali ile ilgili tüm Dünya’da bir imza kampanyası başlatılsa ve 5 milyon, 10 milyon, 50 milyon, 100 milyon tüzel kişi bu konuda imzasını koysa Rus “Beni bağlamaz” der ise bu top yekûn insanlığa sövmek gibi bir durumdur.

Rusya zannediyor ki aradan zaman geçtikçe NATO’nun olası direkt müdahalesi ihtimali ortadan kalkmaktadır. Tamamen yanlış! Vakit geçtikçe NATO’nun, AB’nin üzerindeki baskı artmaktadır. Kimse halen Ukrayna işgalinin Moskova’nın düşmesiyle sonuçlanmayacağının garantisini veremez.

 

Rusya ve NATO arasında tampon bölge=Ukrayna. Çünkü NATO ve Rusya sınırdaş olamıyor.

Ortada bir tampon bölge oluşturulacak diye Ukrayna yakılıp yıkılıyor. Binlerce can yanıyor. Binlerce hayat sönüyor.

Amerika’da koridorlarda nasıl planlar okeyleniyor?

Ukrayna’daki savaşı ABD çözmezse bu savaşın prodüksiyonu, başlatımı, dizaynı ABD’ye mal edilecektir.

 

Rusya’nın işgal süresince bazı ülkeleri taciz ettiği ve ancak bu haberlerin basında yer almadığı söyleniyor. Örneğin Moldova ve Polonya hava sahasına Rus jetlerin girdiği yönünde raporlar mevcut. Bunu sanki “Sırada siz varsınız.” iması ile yapıyor.

 

Türkiye bu süreçte “tam tarafsız” olarak arabuluculuğa bile soyundu. Yahu Türkiye taraftır! Kırım Türk’tür! Bu gerçek karpuz gibi ortadayken halen neyin tarafsızlığı bu?

 

ABD Dış İşleri Bakanı, Rus Başkanı Putin’e Kırım’ı işgalin ve bir ilhak oldu bittisinin kabul edilemeyeceğini söylediğinde Putin şu hikayeyi anlatıyor: “Kırım aslında 150 yıl boyunca Rus hakimiyetinde olmuştur. Daha sonra aklı eksik bir Rus Çarı özerklik verilen Ukrayna’ya Kırım’ı hediye eder. Daha sonra SSCB dağılıp da Ukrayna tam bağımsız bir ülke olunca Kırım Ukrayna’da kalmıştır. İşte haksızlık budur. Rusya hakkı olanı almalıdır.” ABD Dış İşleri Bakanı “Hmm. Mantıklı aslında.” diyor! Yahu Kırım 150 yıl Rus hakimiyetinde kaldı ise 450 yıl Türk hakimiyetinde kaldı. İş Osmanlı ecdadına methiyeler dökmeye gelince mangalda kül bırakmayanlar Türk Osmanlı’nın mirasını korumayı bile beceremeyen goygoyculardan ibarettir aslında. Bunlar ki Gazi Süleyman Şah’ın kabrini alıp başka yere taşımayı marifet diye yutturan samimiyetsiz yalancılardır.

 

Amerikan bir arkadaş dedi ki; “Gideceğim Kırım’a. Bir Türk Camisi’ne bomba atacağım. Ruslar saldırdı haberi yayılacak. Türkiye konuya tepki vermek zorunda kalacak. Rusya ile Türkiye arasında gerginlik hat safhaya çıkacak. İngiltere, Almanya gibi NATO üyelerinden ‘Türkiye’nin yanındayız.’ biçiminde açıklamalar gelecek. Türkiye ile Rusya kapışacak! Türkiye Kırım’ı alacak. Doğu Karadeniz kıyılarını Gürcistan’a kadar tamamen kontrol altına alacak. Rusya’nın Karadeniz ile bağını kesecek. Burada bağımsız Tataristan Cumhuriyeti kurulacak.”

Susturmasam konuşmaya devam edecekti. “İyi de…” dedim. “Bombayı sen atarsan Türkiye senin üzerine yürür.”

 

Hatırlarsak savaşın başında Ukrayna’nın kendi pilotlarının kullanabileceği eski Sovyet jetlerine ihtiyaç doğdu. Yani Ukrayna’ya F16 vermek bir işe yaramıyordu çünkü Ukraynalı pilotlar Sovyet stili uçaklar ile uçmaya alışkındılar. Bu noktada kimse Ukraynalı pilotların ABD’de ya da Almanya’da ya da Türkiye’de 6 ay sürecek bir hızlandırılmış eğitim ile F serisi uçakları rahatlıkla uçurabilecek uzman pilotlar haline getirilmeleri için öneride bulunmadı. Çünkü 6 ay sonra ne olacağını kimse kestiremiyordu. Ancak görüldüğü üzere savaş neredeyse yılını doldurmak üzere. Yani vakit var. Halen bu uygulama gerçekleştirilebilir. Eğer bu 6 ay önce yapılsaydı şu an Ukrayna’nın elinde en az 50 aktif F16 olacaktı.

 

Savaşın başlamasının üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen halen Rusya’da bombaların patlamıyor oluşu ise bir tür mucize. Bunun olması için Ukrayna’nın ekstra çaba sarf etmesi gerekir. Yani bu kadar uzun süre bir Ukraynalı’nın Ruslar’ın canını yakmaması için Ukrayna’nın çaba gösteriyor olması gerek. Başka türlü bu mümkün değil.

Bunun yanında kimileri artık duvar fikrini dillendiriyor. Yani Ukrayna’nın bir sınır duvarı inşa etmesini savunanlar var. Bu esnada bazı doğu şehirlerini Rusya’ya bırakma eğilimli yaklaşımlar var.

Ukrayna teslimiyet düşüncesine ekseriyetiyle karşı duruyor.

Bazı hayalperestler Ukrayna özel harekat biriminin Türk Komando’nun Kenya’daki Yunan Büyükelçiliği operasyonuyla terörün başı Apo’yu paketleyip Türkiye’ye getirmesine benzer bir operasyonu Kremlin’e yapabileceğini düşünmektedir. Buna göre Putin ele geçirilecek ve uluslararası mahkemede yargılanacaktır. Putin’in Balkanlar’da kan akmasına sebep olan Miloseviç’ten bir farkı yok.

 

Peki ya savaşın maliyeti? Yani savaşın Ukrayna ve insanlığa maliyeti zaten belli. Ve ancak savaşın Rusya’ya maliyetinin ekonomik boyutu nedir? ABD’nin yürüttüğü Afganistan Savaşı 2 trilyon $ maliyet çıkarmıştır. 2. Irak Savaşı’nın maliyeti 3 trilyon $’dır. Yani üç bin tane milyar Dolar. Rusya’nın bir avantajı var: Okyanus aşmak zorunda değil. Peki Ukrayna’da yürüttüğü işgal hareketi Rusya’ya şimdiye dek ne kadar paraya mal oldu? Rusya bu devasa meblağları sırtlayabilecek bir yapıya sahip mi? Tüm bu olanlardan anlaşılıyor ki Ruslar’ın geleceği ipotek altına girmiştir. Fakirleşecekler yani. Yeni üniversiteler, hastaneler açacağı yerde, demiryolu ağını yenileyip yeni ve modern yaşam alanları dizayn edeceği yerde Rusya enerjisini savaşarak tüketmeyi tercih etti.

 

Rusya Kırım’ı bir referandum yoluyla Rusya’ya bağlama yolunu seçerse AB sınır bütünlüğünü koruyan bir Ukrayna’ya tam üyelik verileceğini duyurabilir. Bu oy verenlerin Ukrayna’nın bütünlüğü yanlısı olmasını sağlayabilir. Ve ancak böylesi bir oy verme işleminin ne kadar adil kalabileceği tartışmalıdır.

 

Eğer savaş liderler ölene kadar sürecek ise; Putin Zelenski’den oldukça yaşlıdır. İlk taklayı onun atması muhtemeldir.

 

Rusya savaşın süresini uzatarak Ukrayna’yı bir Rus içişi olarak lanse etmeye çabalıyor. Zamanla Rus Medyası “Ukraynalı teröristlerin hazırladığı mayın düzeneği yoldan geçmekte olan Rus Birliği’ni vurdu. Çok sayıda ölü ve yaralı olduğu yönünde gelen haberler var.” biçiminde yayın yapmaya başlayabilecektir.

 

Reuters’in hazırladığı rapora göre şu ana kadar ölen sayısı 42.295. Yaralı sayısı 54.132. Kayıp sayısı en az 15.000. Evinden olan insan sayısı 14 milyon. Yıkılan konut sayısı 140.000.

Böyle bir kıyıma hangi aklı başında insan tahammül edebilir?

 

Bazı konular gündeme getirilmiyor. Ben burada çok göz önünde olmadığım için mevzu edebiliyorum: Ukrayna’da yıkılmakta olan sayısız binanın enkazından insanları kurtarmak amacıyla pek çok profesyonel Türk arama-kurtarma ekibi Ukrayna’ya gitmiştir. Birçok ülke aynısını yaptı. Bu giden insanlar sadece insani vazifelerini yerine getirdikleri için hedef haline getirilmiyorlar. Türkiye’de yaşanan deprem faciasında uzman ekiplerin nerede olduğu ile ilgili feryat eden vatandaşa “Ukrayna’dalar şu anda.” demekten utanmaktadır devlet.

 

Savaşın Ukrayna’da yaptığı yıkımı Türkiye’de deprem yaptı. Allah cümlemize sabır versin.

 

Bugün  9 Şubat 2023   Perşembe  01:38    İstanbul    Bahadır Gezer